Follow Us @ozgurkitaplar

Nisan 16, 2015

Kurtlara Söyle Eve Döndüm - Carol Rifka Brunt || Kitap Yorumu

Kitap: Kurtlara Söyle Eve Döndüm
Orjinal Adı: Tell the Wolves I'm Home
Yazar Adı: Carol Rifka Brunt
Sayfa Sayısı: 512
Yayınevi: Martı Yayınları
Çevirmen: Bahar Çelik
Goodreads Puanı: 4.03
Benim Puanım: 5/5













Tanıtım


Aşk insanı büyütür; önce hissettirdiği tarifsiz mutluluk sonra kaybetmenin verdiği derin acıyla...

Günün birinde kimselere bahsedemeyeceğiniz türde bir sevgiye kapılırsanız?

En derine gömmeniz gereken ve ne kadar uğraşsanız da bir türlü peşinizi bırakmayan. Yok olup gideceğine zamanla daha da büyüyerek varlığınızı kaplayan ve sonunda ta kendiniz olup size dönüşen bir sevgiye?

Her bitişin yeni başlangıçlara açılan bir kapı olduğunu hatırlatan Kurtlara Söyle Eve Döndüm, önyargıların yalnızca gerçek sevgiye boyun eğdiğinin de güzel bir kanıtı...




Benim Yorumum

Kitabı şimdi bitirdim ve bekletmeden yorumumu atayım dedim :) Biraz fazla elimde kaldı ama kitabı okumaya vakit ayıramadım elime alsam bir şey oluyordu ve bende bırakmak zorunda kalıyordum. Ama bugün elime alıp bugün bu kitabı bitireceğim abi dedim :D 

Öncelikle kitap güzeldi. Ben kitaba duyguların çok iyi yansıtıldığını düşünüyorum zaten son sayfalarda arada bir durup göz yaşlarımı siliyordum. June mükemmel bir karakter ki zaten kitabı June'nun dilinden okuyoruz. Tam bir ortaçağ hayranı. Ormana gizlice gidip kendisini ortaçağda hayal ediyor. Bu hikayeyi güzel kılan özelliklerden birisi. 

Finn, June'nun vaftiz babası aynı zamanda dayısı. June'nun annesi ve finn arasında geçmişten gelen kırgınlıklar var. Bu yüzden arada bir soğukluk oluyor ama bu June ve Greta'nin dayılarıyla görüşmesine engel değil. 

June ve Greta iki kız kardeş ve birbirlerinin en iyi arkadaşları. Fakat finn ortaya çıkınca iki kardeşin arasına ister istemez bir soğukluk giriyor çünkü june ilgisini neredeyse tamamen  Finn'e yöneltiyor. Fakat Finn AIDS. Bulaşıcı bir hastalık, kanser. Finn, kanserden ölünce Greta, June ile yine eskisi gibi olacağını zanneder fakat araya Toby girer. Toby, Finn'in arkadaşı yani sevgilisi. Anlaşılacağı üzere ikiside gay.

Finn çok iyi bir ressam. Bir çok resmi var ve Greta ile June'nun da bir portresini çiziyor. Portredeki gizli detaydan - bunu sadece june biliyor- kitabın adının aslında bu portreden geldiğini anlıyoruz. 

Kitabın kurgusu çok iyi. Akıcı ve merak uyandıran bir kitap. Herkesin okumasını istediğim türden güzel bir kitap. 



Alıntılar


''Belki de tek istediğim Toby'nin kalbimdeki karanlık ormanda yaşayan kurtların ulumalarını duymasıydı. Belki de o, bu anlama geliyordu. Kurtlara Söyle Eve Döndüm.''

"Senin için dileğim bu." demişti. "Senin, dünyanın en iyi insanlarını tanımanı istiyorum yalnızca."

"Her yer öyle sessizdi ki. Keşke hayatta bir tek şeyi düzeltebilsem diye düşündüm. Tek bir şeyi ve bunu bile yapamadım. Birkaç tane siyah düğme çizmeyi bile başaramadım."

2 yorum:

  1. Kitabı yeni okudum. Gerçek anlamda bazı lafları damardan damardan işledi. Durup "Evet lan niye öyle?" dediğim çok şey oldu. Okudukça düşüncelere sürüklendim, keyfim kaçtı. Yani bana bunları hissettirecek kadar iyiydi. Anlatımı, olayları birbirine bağlayışı her bir karakterin kişilikleri geçmişleri ve her şeyin ortasında anlatıcı karakterin temsil ettiği asosyalite problemi... Evet eşcinsellik meselesinden daha çok etkiledi o hayalperestlik, toplumdan kopukluk, çekingenlik, iç çekişmeler ve kıskançlıklarla June. Onu hissettim, onu anladım. Bir parça kendimi buldum. Bu türden bir şeye en son Dostoyevski'nin Yeraltından Notları'nda yaşamıştım. Çok sık yaşamıyorum bu da yaşarsam değerli yapıyor.

    Ayrıca yazımda da kitaptan asosyallik bağlamında bahsettim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten çok güzel. Yorumun da çok iyi ve kitap ciddi anlamda güzel bir kitaptı. ilk okuduğumda bu kadar beklemiyordum :) Ama yazar kitabı çok iyi yazmış yani tek kelime ile süperdi her şey..

      Sil